ADALILAR ORMANLARINA SAHİP ÇIKIYOR…

ADALILAR ORMANLARINA SAHİP ÇIKIYOR…

Dün Adalar Kent Konseyi ve Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi’nin işbirliği ile düzenlenen “Adalar’ın Orman Varlığı ve Orman Yangınları Panelinde,
“Ormanlar halkındır” sloganıyla Adalıların, uzmanların ve yetkililerin bir araya gelerek, Adalar ormanlarına özellikle yangın önlemleri adı altında yapılan uygulamaları tartışacakları bir kurul oluşturulması kararı alındı.

Yanı sıra, Adalar Kent Konseyi bünyesinde, Türkiye Ormancılar Derneği’nin işbirliği ile ormanlarımızı her yönü ile keşfetmek için çalışmalar başlatılacak.

Halkın ormanlarını tanıyarak yangından ve tahrip edilmekten korumasını amaçlayan “Orman Koruma Gönüllüleri” eğitimi verilecek.

Maalesef ısrarlı başvuru ve davetlerimize karşın Orman İşletme Şefliği nden bir temsilci toplantılarımıza katılmamıştır. Bu durumun değişerek OGM’nin, Adalar halkının seçimle işbaşına gelen temsilcisi olan Konseyimiz bünyesinde, ormanlarımızı korumak için yapılan bu çalışmalara katılacağını umut ediyoruz.

Adalar Kent Konseyi olarak dün üçüncüsünü düzenlediğimiz Ada ormanlarının korunmasına ilişkin toplantılarımızdan çıkardığımız sonuçlar özetle şöyledir:

Adalar’da alınan ve alınması düşünülen yangın önlemleri ile ilgili en büyük sorunumuz bu önlemlerin Adalar’ın özel koşulları dikkate alınmadan saptanmasıdır. Ormanlık alanlarımız doğal SİT alanıdır ve herhangi bir uygulamadan önce fauna, flora ve sucul alan envanterlerinin çıkarılması gerekmektedir. Maalesef bu yapılmadığı için yangın önlemi adı altında yapılan uygulamalar Adalar’daki su akışına, biyolojik çeşitliliğe ve ekosisteme zarar vermektedir.

Burgazada’yı örnek olarak alırsak geçen yıl Orman Genel Müdürlüğü tarafından yaklaşık 5 metre genişliğinde olan orman içi yollar, 8 ila 20 metreye kadar genişletildi.
Bu oranda maki ve ağaç söküldü ve kesildi.
Bu yıl aşırı yağışlarda kaybedilen bu bitki örtüsü ve su akışına yapılan müdahalenin, erozyona neden olduğu gözlemlendi.
OGM yetkililerince açıklandığı gibi yanıcı maddeyi azaltma gerekçesi ile Burgazada’da orman yollarının iki yanında en az 5’şer metrelik makilik alanın temizlenmesi ve bir dere yatağı olan yaklaşık 300 metre uzunluğundaki dar bir patikanın 8 metreye genişletilerek merkeze bağlanması halinde, hem erozyon artacak hem de aşırı yağışlarda sel tehlikesi dahi söz konusu olabilecektir.

Burgazada’da geçen yıl yine yangın önlemi gerekçesi ile 2.500 m² lik bir alanda vahşi bir budama ve seyreltme yapıldı. Ancak ehil olmayan kişilere yaptırıldığı anlaşılan bu silvikültür uygulaması sırasında öncelikle budanması gereken ağaçların alt dallarının budanmamış olduğu gözlemlendi . Yanısıra, ortaya çıkan en az 20 kamyon yükü miktarındaki atık dal ve gövdeler de toplanmayarak ağaç diplerinde kurumaya bırakıldılar. Böylece daha büyük bir yangın tehlikesi yaratılmış oldu.
Bu çerçevede; ormanlarımıza en az bir yangın kadar zarar verecek uygulamalar yerine öncelikle yangınların birinci dereceden sorumlusu olan insan hareketliliği kısıtlanmalıdır.

Yerleşim alanlarına bitişik olan, değerli bitki ve yaban hayatı barındıran bölgeler tamamen, diğer bölgeler yaz aylarında, hafta sonu ve tatillerde girişe kapatılmalıdır.
Ormanlık alanlar hiç bir gerekçe ile trafiğe açılmamalı, açık olanlar da trafiğe kapatılmalıdır. Orman yollarındaki trafiğin bir yangın anında söndürme çalışmalarını olumsuz etkileyeceği açıktır.

Ormanlık alanlarda hiç bir gerekçe ile yapılaşmaya gidilmemeli, yeni mesire alanları oluşturulmamalıdır.

Ormanlar, uzmanlarından orman konusunda eğitim almış, resmi kimlik taşıyan Adalılardan oluşan Orman Koruma Gönüllüleri” tarafından devriye gezilerek korunmalıdır.
Ormanlarımızda alınacak bütün bu önlemlerin yanısıra Adalarımıza gelen ziyaretçi sayısı da mutlaka sınırlandırılmalıdır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir