Faytonlarla İlgili Cumhuriyet Savcılığına Verilen Dilekçe Örneği

Faytonlarla İlgili Cumhuriyet Savcılığına Verilen Dilekçe Örneği

ADALAR İLÇESİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN ŞİKAYETÇİ

Adı Soyadı TC kimlik No:

Adresi                               :

ŞÜPHELİLER                 :

1-) İstanbul Valisi

2-) Adalar İlçesi Kaymakamı

3-) 19.12.2019 ve sonrasında ruam raporu vermeden 100 ‘ün üzerinde atı öldürerek usulsüz ve yetkisiz şekilde gömen infaz görevlileri

4-) Görevli Veterinerler

5-) Hayvan Zabıta Komisyonu Üyeleri

6-) Mahalli Çevre Komisyonu Üyeleri

7-) Adalar İlçe Belediye Başkanı

😎 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı

MÜSNET SUÇLAR:

1-) TCK’nun 257 ve devam eden maddeleri uyarınca görevi kötüye kullanma, görevi ihmal ve görevi yapmamak suçları

2 -) TCK ‘nun 267 ve devam eden maddelerine göre görevli olmadığı halde usulsüz görev üstlenmek

3-) TCK’nun 155 /l ve devam eden maddeleri

4-) 5199 sayılı Hayvan Haklarını koruma kanununa aykırılık

5.)TCK 181 maddesine aykırı davranarak göreve geldikten 7 ay sonra Büyükada ahırlarında biriktirdiği 25 ton çöp ve pislik ile 5000 naylon poşeti yeni temizlemek ve bi süreç içerisinde çevreyi kirletmek ve hastalık yayılmasına sebebiyet vermek

AÇIKLAMALAR

1-) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca, Adalar ve tüm kültürü Sit alanı olup AT VE FAYTON anılan kanunla korunan SİT alanı ve kapsamı içindedir.

Resmi ve devlete ait olan bir kaç aracın dışında Adaların ulaşım aracı at ve Fayton olup Akülü ve motorlu araçların kullanımı yasaktır.

Kanun mevcut iken bu kanun aleyhine karar alınıp sit kanununa göre korunan At ve Faytonu fiili bir durum yaratarak ortadan kaldırmak ve kanunen yasaklanmış olanı uygulamaya teşebbüs etmek hukuka aykırı olup yasa dışıdır. Şüpheliler, Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarını alenen çiğnemekte olup ilgili kurum ve kuruluşlar aleyhine Adalılar tarafından açılan ve açılacak tazminat davaları, tam yargı davaları ve iptal davaları hakkında sayın savcılık makamı ayrıca bilgilendirilecektir.

2-) Öldürülmesine karar verilerek İNFAZ edilen atların sahiplerine ruamlı olduklarına ilişkin rapor ve belgeler defalarca istenilmesine rağmen verilmemiştir. İnfazlara ilişkin bir tutanak olup olmadığı, varsa usulüne uygun olup olmadığı da bilinmemektedir. Hatta at sahipleri, amacın adalar ilçesinden faytonu kaldırmak olduğunun açık olması karşısında; hasta olmayan atların dahi hastaymış gibi gösterilerek öldürülmüş olabileceğinden şüphelenmektedir. Zira kendilerine hiçbir bilgi ve hesap verilmeyen yurttaşın görevliler hakkında kuşku duyması ve güvensizlik yaşaması olağan bir durumdur.

3-) Mehmet Kurnaz isimli faytoncunun NAZLI isimli atı 19.12.2019 gecesi ruamlı olduğu gerekçesi ile öldürülmek üzere götürülmüş ancak olay mahallinden kaçıp ahırına geri dönmüştür. Üç dört gün sonra sayımda durum meydana çıkmış atı öldürmek için yeniden geldiklerinde sahibi bir kez daha test yaptırınca NAZLI’nın sağlıklı olduğu ortaya çıkmıştır. Veteriner ile yapılan görüşmede bu hataların çok olağan olduğu söylenmiştir. Hatalı olarak ya da kasten insan öldürmek ne kadar büyük bir suç ise hayvan katletmek de aynı oranda suçtur ve cezalandırılması gerekir. Hukuka, tıbbi kurallara ve gerçeklere aykırı şekilde infaz edildiği düşünülen hayvanlara OTOPSİ yapılması halinde hakikatler ortaya çıkacak, sorumluluk doğuran eylemler daha net bir şekilde anlaşılacaktır.

4-) 2012 tarihli karantina genelgesine göre öncelikle ruam testleri sonuçları süreleri dolduktan sonra hastalıklı atın gereğinin yapılması, ŞÜPHELİ OLANIN ise bir Karantina Ahırında test sonuçları alınana kadar bekletilmesi, sağlıklı olanın ayrılması KANUNUN AMİR HÜKMÜDÜR. At uzmanı veterinerlerle hareket edilmesi ve komisyon kararları ile uygulama yapılması zarurettir. Şüpheliler kanunun emrini çiğneyerek hareket etmiştir ve halen bu davranışlar devam etmektedir. Olay mahallerine sayın savcılık makamının derhal ve İVEDİLİKLE müdahil olarak halen devam etmekte olan eylemleri yerinde tespit etmesi beklenmektedir.

5- ) Adalar ilçesinde bir karantina ahırı bulunmamaktadır. Her bir adada ayrı ayrı kurulması gereken karantina ahırları kurulmamıştır.  Şüpheliler açısından bu durum açıkça suç teşkil etmektedir. Hastalıklı olan, hastalık şüphesi taşıyan ve sağlıklı olan bütün atlar aynı ahırlara birlikte kapatılmış olup, aynı yemlikten yemek yemekte, aynı sulaktan su içmekte pislikleri birbirine karışmaktadır. Bu durum sağlıklı atlarında ölümüne sebep olmakta, şüphelilerin suç oluşturan eylemleri hayvanların öldürülmesi için gerekçe yapılmaktadır.

Karantina tedbirlerine ve usulüne sadece vatandaşların değil tüm kamu görevlilerinin uyması gerekmektedir. Karantina tedbiri sadece idari kararlarla yürütülebilecek bir konu olmayıp olayın kriminal boyutu ve uygulaması ile sayın savcılık makamının doğrudan ilgilenmesi gerekmektedir.

6-) 2012 tarihli karantina genelgesinin 112 maddesinin k bendi uyarınca “karantina sadece hastalığın ortaya çıktığı Ahırda veya işletmede uygulanabilir.

Hastalık, Bayükadada Aya Nikola bölgesinde ortaya çıkmıştır. Hastalıklı atlar öldürüldükten sonra sorun kalmamıştır. Esasen bu hastalık geçmiş yıllarda da olmuş, hastalıklı atlar öldürüldükten sonra olağan yaşam devam etmiştir. Bu defa, faytonu kaldırma amacıyla karantina ilan edilerek karantina kanunu amacı dışında uygulanmaktadır. Ancak hiçbir hijyen ortamı sağlanmaksızın bütün atların pislik içinde bir arada tutulması ile hastalık ortamı bizzat şüpheliler tarafından oluşturulmaktadır

Heybeliada ve Burgazada’da yapılan ruam test sonuçlarına göre tek bir ruamlı at bulunmamasına karşında yasadışı şekilde karantina tedbirleri uygulanmakta, hayvanların çaresizce ölüme gitmesine sebep olunmaktadır.  Buna rağmen 5199 sayılı yasa, 2012 tarihli karantina genelgesi ile 201l tarihli ruam Yönetmeliğine aykırı davranılarak sağlam olan bütün atlar hapsedilmiş ve adeta ölmeleri için zemin hazırlanmıştır. Atların dışarı çıkmamaları için kapılarında kolluk kuvvetleri bekletilmektedir

7-) Anılan yasa yönetmelik ve genelge ihlalleri sonucunda 19.Aralık 2019 tarihinden itibaren 50’den fazla atın ölümüne sebebiyet verilmiş, şüphelilerin uygulaması ve uyması gereken kurallar açık olmasına karşın tüm kamuoyu önünde bu suçu işlemekten çekinmemişlerdir. Halkın isteğine aykırı olarak ve faytonun kaldırılması amacına matuf olarak yapılan bu ihlallerin müeyyidesiz bırakılması hayvanların yaşam hakkını, yurttaşların ulaşım hakkını ve tüm halka ait olan kültürel değerlerin de yok olması sonucunu doğurmaktadır. Anayasal hakların ihlali kamu görevlileri bakımından kabul edilmesi olanaksız davranışlardır.

😎 Karantinaya alındığı söylenen ancak hijyen ve dezenfekte edilmesi gereken ahırlarda bu işlem bugüne kadar yapılmamış, kamu görevlisi olan şüpheliler görevlerini kasten yapmamışlardır. Karantina genelgesine uyulmadığı ve atların bir pislik çukurunda ölüme terk edildiğine ilişkin ada halkının şikâyetleri ve Veterinerlerin tepkileri üzerine ADALAR İLÇE BELEDİYESİ GÖREVE GELDİKTEN TAM 7 AY SONRA sadece Büyükada Ahırlarından Ocak 2020 sonlarında 25 TON PİSLİK VE ÇÖP İLE 5000 ADET NAYLON TORBAYI YENİ TOPLAMIŞTIR. DİĞER ADALARDA İSE AHIRLARIN ÇÖPLERİ VE GEREKENLER AT SAHİPLERİ TARAFINDAN yapılmaktadır.

9-) Atlı Fayton ve Arabacılık tüm dünyada kabul edilmiş bir meslektir. Faytoncular yanında, Semerci, Nalbant, Seyis ve bunun gibi işlerden geçinen bir mesleğin tamamen ortadan kaldırılması da anayasal bir hakkın ihlalini oluşturmaktadır. Yaratılan kanunsuz fiili durum sebebiyle işsiz, ekmeksiz bırakılan, ev kiralarını ödemek ve çocuklarını okula göndermek zorunda olan emekçi yurttaşlar gelir elde ettikleri atlarını beslemek için ekstra bir külfetin altına sokulmuştur. At sahiplerinin iradeleri zorlanarak at ve faytonlarını satmaya ve mesleklerinden vazgeçmeye zorlanmaktadır. Mülkiyet hakkı ve çalışma özgürlüğünün yok edildiği bir toplumda hiç kimsenin hukuki güvencesi bulunmamaktadır.

10-) Anayasanın 56.maddesi uyarınca Devlet ve idare birimleri vatandaşın sağlıklı yaşama koşullarını temin etmekle yükümlüdür.

Hal böyle iken şüpheliler, bulaşıcı hastalıklar ve karantina genelgesini ihlâl etmek, ruam testlerini uygulayacak uzman veteriner bulundurmamak, sağlıklı ve sağlıksız atları birbirinden farklı tutmadan öldürerek, aynı ahırlarda bir araya getirerek ruam hastalığını kontrol etmemek ve yayılmasına sebebiyet vermek, tüm bu nedenlerle atların yaşam hakkını ve halkın sağlıklı yaşam hakkını engellemek suretiyle Anayasanın 56 maddesini ihlal ederken TCK’nun 257-265 hükümlerine aykırı davranmışlar ve tüm ada halkına karşı suç işlemişlerdir. Hiçbir güç ve kanunun kamu görevlilerine suç işleme ve kanunsuz hareket etme imkânı ve salahiyeti vermediği EVRENSEL BİR KURALDIR.

11-) Şüphelilerin, 20 Aralık 2019 tarihinde aldıkları ve yaklaşık iki aydan beri uyguladıkları kanunsuz kararlar, yukarıda da değinildiği üzere bu kararı almaya yetkili mahalli koruma kuruluna aittir. Koruma kurulunun kararlarını uygulamakla yükümlü olan tüm ilgili birimler, Hayvan Zabıta Komisyonu, Tarım Müdürlükleri, Kaymakamlık, kolluk yetki gaspı yapmak sureti ile de suç işlemişlerdir.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa göre Kültür ve Tabiat varlığı olarak korunması gereken ve SİT kapsamında olan At ve Fayton faaliyetinin KAMU OTORİLERİNİN DAHA ÖNCE ALDIKLARI KARARLARI UYGULAMAMALARI NEDENİYLE bir soruna dönüştürülerek ve ruam bahane edilerek yasaklanması hukuka kesin olarak aykırıdır.

Bu yasaklama, şüphelilerin görevi kötüye kullanma suçunu işlediklerini ve Anayasanın 49. maddesini de ihlal ettiklerini göstermektedir.

12- ) Kanunları çiğnememek en başta idarenin ve kamu görevlilerinin birincil yükümlülüğüdür. Devlet kurumları, yurttaştan kanunlara uymasını beklerken aynı kanunlara kendileri uymadıkları takdirde toplumda bir kaos meydana gelmesi kaçınılmazdır. 2017 yılında alınan UKOME KARARI derhal ve ivedilikle uygulamaya geçirilmeli, devlet kurumları kendi almış oldukları kararları uygulamalı, alınan kararı uygulamayan ve açıkça suç işleyen kamu kurum ve kuruluşlarındaki görevliler hakkında yasal işlem yapılmalıdır.

13-) Şüpheliler, yasa ve hukuku yok sayarak Anayasanın 23 Maddesinde yer alan ULAŞIM ve SEYAHAT özgürlüğünü de engelleyerek suç işlemişler ve işlemeye de devam etmektedirler.

Heybeliada ve Burgazada’da yapılan tüm ruam testlerinde atlar sağlıklı çıkmasına rağmen Fayton hizmeti verilmemekte, atlar hapis tutulmaktadır.

Ulaşım hizmeti yasaya aykırı olarak kaldırılmıştır. Büyükşehir Belediyesi, kendi almış olduğu kararları uygulamamaktadır. Sanıklar yapmakla yükümlü oldukları ulaşım hizmetini yerine getirmemiştir. Büyük ada Heybeliada ve Burgaz ulaşım hizmetinden mahrumdur. Tüm ada halkı çarşı pazar alışverişini yüklerini işe gidiş gelişlerini büyük zorluklarla yürüyerek temin etmek durumunda bırakılmıştır. Hasta ve yaşlı olanlar ise evlerinde hapis kalmışlardır .

Bu husus, görevin kötüye kullanılması ve Anayasanın 23. Maddesine aykırı davranış ile birlikte TCK’nun  257 ve devam eden maddelerinin açık ihlalidir.

14-) Mustafa Kemal Atatürk’ün Adalar’ın doğal ulaşım aracının fayton olduğu ve motorlu taşıtların Adalar’a giremeyeceği yönündeki kesin talimatını göz ardı etmek kimsenin haddi ve hakkı değildir.

Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün hizmetlilerinden Cemal GRANDA“Bir yaz akşamı Büyükada’ya gitmiştik. 1936 yılıydı. İskele’de ATATÜRK‘ü büyük bir kalabalık karşıladı. İçten gelen sevgi gösterileri yaptı. Splendid Oteli’ne gidilecekti. Vapur iskelesine bir otomobil yanaştırmışlar. ATA‘nın binmesi için… Oysa, Adalar’da tekerlekli, motorlu araçlarla gezilmesi yasak… ATATÜRK, otomobili görünce şöyle sordu: “…Ada’da otomobille dolaşmak yasak değil mi?”, Sorusunun karşılığını daha beklemeden: “…Kaldırın bu otomobili…” dedi” şeklinde aktardığı hatıra Cumhuriyetin kurucusunun dahi yasalara riayet etmek konusunda kendisini eşit saydığını, bugün ise tüm kamu kurum ve kuruluşları yetkililerinin Mustafa Kemal Atatürk’ü örnek alarak yasalara uygun davranmaları gerektiği izahtan varestedir.    

15-) Şüpheliler, bugüne kadar sürdürülen ve halen devam eden hukuksuzluk ve ceza yasasına göre suç oluşturan eylemler sonucunda 5199 sayılı hayvanları koruma yasasını da bütünü ile ihlal etmişlerdir.

16-)   2019 yılı Nisan ayında Ankara Batıkent’te öldürülen hayvanlar için yapılan yargılamada sanıklara 10 yıla kadar hapis cezası ile para cezası verildiği Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/250 Esas sayılı dosya kapsamı ile sabit olup tıpkı insanların yaşama hakkı gibi hayvanların yaşama hakkı da Türk Hukuku ve Yargı Sistemi tarafından koruma altındadır. Şüpheliler bu gerçeği göz ardı yargıdan muaf olduklarını varsaymaktadırlar.

Yukarıda açıklanan tüm sebeplere istinaden ve sayın savcılık makamınca toplanacak tüm deliller çerçevesinde şüphelilerin birden fazla suç tipini açıktan işledikleri sabit olacağından, haklarında Kamu davası açılmasına karar verilmesini saygı ile talep ve rica ederiz.

YASAL DAYANAKLAR:

5199 sayılı yasa

TCK nun 257 ve devam eden maddeleri ile

155 /1 ve devam eden maddeleri

TCKnun 181 maddesi

5199 sayılı yasa

2863 sayılı yasa

2011 tarihli ruam Yönetmeliği

2012 tarihli Bulaşıcı Hastalıklar ve Karantina  genelgesi ve ilgili yasal mevzuat ile yargısal inançlar

KANITLAR

1-Dileçe içeriğinde de zikredilen ilgili kurum ve kuruluşlara yazılacak müzekkereler.

2-Yurttaşlara verilmeyen ancak var olduğu iddia edilen Ruam raporları

3-Karantinanın uygulanış biçimi ile ilgili veteriner hekim bilirkişiler ile yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi

4-Karantina denilen hapis ortamında ölen atların sayısı

5-Ölen atlara ve içinde bulundukları ortama ilişkin her türlü resim video paylaşım ve görsel

6-Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/250 esas sayılı sanıklarının 10 yıl hapis ve para cezasına mahkûmiyetleri ile sonuçlanan EMSAL ceza dosyası

7- Mahalli Çevre Kurulu ve Hayvan Zabıtası Komisyonu üyelerinin isimleri ile aldıkları kararlar tarihlerinin istenmesine ilişkin yazılacak müzekkereler

8-19 Aralık 2019 ve sonrasında yapılan infazlarda görevli olan veteriner ve diğer yetkililerin görevlendirme belgeleri ile kimler olduğuna ilişkin yazışmalar

9-Başka yerlerden de infaz içim gelenler olup olmadığının sorulması

10- Tanık beyanları

11-Adaların kadrolu veterineri olup olmadığının ve bu veterinerin atlardan anlar uzman bir veteriner olup olmadığının, adalarda bir hastane olup olmadığının  sorulması

12-Adalarda KARANTİNA AHIRLARININ Olup olmadığına yönelik yazılacak müzekkere.

  1. Sanıkların göreve geldikten 7 AY SONRA sadece Büyükada Aya Nikola bölgesinden 25 TON ÇÖP VE PİSLİK İLE 5000 NAYLON POŞETİ ocak 2020 sonlarında attıklarına ilişkin gazete ve sosyal medya haberleri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir